Haberler

HİZMET İÇİ EĞİTİM SEMİNERİ YAPILDI....

OKULUMUZDA HİZMET İÇİ SEMİNER KAPSAMINDA AKIL VE ZEKA OYUNLARI KURSU YAPILDI. ÖĞRETMENİMİZ ÖZNUR KARA ŞİMŞEK TARAFINDAN YAPILAN HİZMET İÇİ EĞİTİM SEMİNERİ EĞLENCELİ ANLARA SEBEP OLDU EMEĞİ GEÇEN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUZ. 

Devamı

SAĞLIKLI BESLENME VE OBEZİTE SEMİNERİ YAPILDI...

SUSURLUK İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN OKULUMUZDA SAĞLIKLI YAŞAM VE OBEZİTEYLE MÜCADELE SEMİNERİ YAPILDI. EMEĞİ GEÇEN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUZ.

Devamı

TOHUMLAR FİDANA, FİDANLAR AĞACA...

SUSURLUK İLÇE KAYMAKAMLIĞIMIZ TARAFINDAN DAĞITILAN MEYVA VE ZEYTİN FİDANLARIMIZI TOPRAKLA BULUŞTURDUĞUMUZUN SENEYİ DEVRİYESİNDE AĞAÇLARIMIZ MEYVA VERMEYE BAŞLADI. 

Devamı

İNSAN HAKLARI HAFTASI...

İnsan hakları, tüm insanların sadece insan olmakla sahip olduğu temel hak ve özgürlüklere denir. İnsan hakları; ırk, ulus, etnik köken, dış görünüş, din, dil,ense ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardır. Bu hakları kullanmakta herkes eşittir. Diğer yandan insan hakları terimi bir ideali içerir. Bu terimi kullananlar, bu alanda olanı değil, olması gerekeni dile getirirler. İnsan hakları, tüm insanların hak ve saygınlık açısından eşit ve özgür olarak doğduğu anlayışına dayanır. İnsan hakları, her bir bireye bağımsız seçim yapma ve yeteneklerini geliştirme özgürlüğü sağlar. Bu özgürlükler başkalarının haklarına saygılı olmak ve bu hakları çiğnememe zorunluluğu ile dengelenmektedir. Bir başka deyişle, birçok hakkın yanında bir sorumluluk da bulunmaktadır. “ Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler. „  

Devamı

AKIL VE ZEKA OYUNLARI SINIFIMIZ AÇILDI...

OKULUMUZ BÜNYESİNDE TASARLAYIP HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ AKIL VE ZEKA OYUNLARI SINIFIMIZIN AÇILIŞINI YAPTIK.BU SÜREÇTE BİZLERDEN DEĞERLİ KATKILARINI ESİRGEMEYEN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, SUSURLUK ATEŞİ SİVİL TOPLUM KURULUŞU VE ŞEKER FABRİKASI MÜDÜRLÜĞÜNE SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNUYORUZ...

Devamı

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN...

HER YIL 24 KASIMDA KUTLANAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ BU YILDA OKULUMUZDA COŞKULU BİR ŞEKİLDE KUTLANDI. BU GÜZEL GÜNÜMÜZDE BİZLERİ YALNIZ BIRAKMAYAN ŞEKER FABRİKASI MÜDÜRÜ KÜRŞAT ERDOĞAN VE YÖNETİM KURULU EKİBİNE TEŞEKKÜR EDİYOR, BAŞÖĞRETMEN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM ÖĞRETMENLERİMİZİN GÜNÜNÜ KUTLUYOR, PROGRAMDA EMEĞİ GEÇEN ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLERİMİZE SONSUZ TEŞEKKÜRLER DİLİYORUZ.

Devamı

ATAMIZI SAYGI MİNNET VE RAHMETLE ANIYORUZ...

Atatürk'ün büyük eseri, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, sonsuza kadar bağımsız ve özgür yaşayacaktır. Her 10 Kasım'da olduğu gibi bu yıl da atamızı özlem ve saygıyla anıyoruz kendisine ve silah arkadaşlarına rahmet diliyoruz... 10 Kasım 1938 tarihinde aramızdan bedenen ayrılsa da yaşadığımız topraklarda ve dünyada ilkeleri, fikirleri, eserleri ile yaşayan ve daima yaşayacak olan Ata'mızı büyük bir özlem ve saygıyla anıyoruz.

Devamı

DİŞLERİMİZ VE BİZ...

SUSURLUK İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN OKULUMUZDA DİŞ SAĞLIĞI EĞİTİMİ YAPILDI. DİŞ HEKİMİ GÜLBAHAR KÖKEN TARAFINDAN ÖĞRENCİLERİMİZE AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HAKKINDA ÇOK GÜZEL BİR ANLATIM YAPILDI. KENDİLERİNE TEŞEKKÜR EDİYORUZ.

Devamı

CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI...

Cumhuriyet nedir?: Devleti idare edenlerin seçimle iş başına geldiği yönetim şekline cumhuriyet denir. Dünyadaki devletlerin çoğu cumhuriyetle yönetilir. Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde egemenlik milletindir. Millet, devleti yönetecek kişileri kendisi seçer. Böylece halk kendi kendini yönetmiş olur.     urdumuz cumhuriyete Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kavuştu. Önceleri devletimizin adı Osmanlı Devleti idi. Devlet İdaresinde bütün yetki padişahın elindeydi. Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nda yenik sayıldı. Düşmanlar yurdumuza girdiler. Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. Birçok yerde toplantılar yaptı. Hakkımızı "Ya istiklal, ya ölüm" parolası altında birleştirdi. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Mustafa Kemal meclis başkanı seçildi. Ordumuz, İnönü Savaşlarını kazandı. Peşinden Sakarya Meydan Muhaberesi ile Başkomutanlık Meydan Savaşı'nı da zaferle noktaladık. Yunanlılarla ve Birinci Dünya Savaşı'nı da savaştığımız devletlerle 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması imzaladık. Bütün dünya devletleri, Türkiye'nin bağımsız bir devlet olduğunu kabul ettiler. Yurdumuz yeniden egemenliğine kavuştu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 29 Ekim 1923'te cumhuriyeti ilan etti. Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti oldu. Atatürk ise, ilk cumhurbaşkanımız olarak göreve başladı. Cumhuriyet idaresinde devlet anayasaya uygun kanunlarla idare edildi. Kanunlar ise halkın seçtiği miller vekilleri yapar. Devlet başkanına Cumhurbaşkanı denir. Halkı yöneten insanlar, seçimle iş başına gelirler. Halk, istediğini seçer, istemediğini seçmez. Seçilen kişiler halka karşı sorumludurlar. İşte bütün bunlardan dolayı cumhuriyet en iyi yönetim şeklidir. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı neden kutlanır? 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmen kurulduğu tarihtir. Ulu Önder Atatürk, diğer bayramlar gibi bu bayramı da gelecek nesillere bir miras olarak bırakmıştır. 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yapılan bir anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin yönetim biçimi Cumhuriyet olarak belirlenmiştir. Bunun 101 pare top atışıyla kutlanması aynı gün meclis tarafından kararlaştırılmıştır. Bizler de yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş günü olan 29 Ekim'i her yıl ülkece coşku içinde kutlamaya devam ediyoruz. Türk halkı için Cumhuriyet Bayramı, milli birlik ve beraberliğin, toplumsal dayanışmanın üst düzeye çıktığı milli bayramlarımızdan birisidir. Kurtuluş Savaşı'nın Türk milletinin zaferiyle sonuçlanmasının ardından ortaya çıkan yönetim boşluğunun kaldırılması amacıyla yeni bir yönetim biçiminin belirlenmesi şarttı. Mustafa Kemal ve arkadaşları yaptıkları çalışmalar sonucu Türkiye'ye yakışır yönetim şeklinin cumhuriyet olduğuna karar verdi. Nihayetinde 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildi. 29 Ekim 1923 de ne oldu? Osmanlı İmparatorluğu'nda, ikinci Meşrutiyetin ilanından altı yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başladı. 1914′te başlayan Birinci Dünya Savaşı'na dünyanın belli başlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı. Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919′da Samsun'a geldi. Erzurum'da, Sivas'ta kongreler düzenledi. Mustafa Kemal Paşa "Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır." diyordu. Yurdun dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri -milletvekilleri- 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde toplandı. Meclis, Mustafa Kemal Paşa'yı başkan seçti. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Bir yandan efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörede düşmana karşı koydular. Öte yandan düzenli ordular İnönü'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da savaştılar. Yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı. Tahtını, rahatını düşünen padişah, yenilen düşmanla birlikte yurdumuzdan kaçtı. İmzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğdu. Bu doğan devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti. İkinci dönem Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923′te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923′te Ankara Başkent oldu. Atatürk; düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe çağırdı. Onlara, "Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz." Dedi. 29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verildi. Meclis önergeyi kabul etti. Böylece ülkemizde cumhuriyet yönetimi kuruldu. Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet'in ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı. Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyet'i korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir. Cumhuriyetin getirdiği yenilikler nelerdir? Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi yenilikler yapmıştır. Bu yenilikleri beş başlık altında toplayabiliriz: 1. Siyasal Alanda Yapılan Yenilikler       Saltanatın kaldırılması ( 1 Kasım 1922) Ankara'nın başkent olması (13 Ekim) Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim 1923) Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924) Siyasi Partiler kuruldu. (Cumhuriyet Halk Fırkası, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Serbest Cumhuriyet Fırkası) 2. Bayındırlık Alanında Yapılan Yenilikler Demiryolları yabancı şirketlerin elinden alınarak devletleştirildi. Yeni demiryolları yapıldı. Cumhuriyetin ilanından 1938 yılına kadar 3360 km demiryolu yapılmıştır. Osmanlı Devleti'nden 18335 km kalan karayolu 1948 yılında 45000 km' ye çıkmıştır. Denizcilik alanında Kabotaj Kanunu çıkarılmış ve yeni liman ve iskeleler yapılmıştır. Pek çok yeni şehir ve kasaba inşa edilerek modern bir görünüm almıştır. 3. Toplumsal Alanda Yapılan Yenilikler Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934) Şapka ve kıyafet yeniliği (25 Kasım 1925) Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925) Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934) Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934) Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü (1925-1931) 4. Tarım Alanında Yapılan Yenilikler Köylünün durumunu düzeltmek için Aşar (Öşür) vergisi 1925'te kaldırıldı. Ziraat Bankasının verdiği kredi artırıldı. Çiftçinin tarımda makine, iyi tohum, gübre ve ilaç kullanımı teşvik edildi. Çiftçiye damızlık hayvan, tohum, fidan, borç para verildi. 1929'da "Tarım Kredi Kooperatifleri" kuruldu. 5. Hukuk Alanında Yapılan Yenilikler 20 Ocak 1921'de ilk anayasa Teşkilat-ı Esasiye ilan edildi. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 anayasası ilan edildi. 17 Şubat 1926'da Medeni Kanun ilan edildi. İsviçre'den alındı.– a) Birden fazla kadınla evlenme yasaklandı.– b) Mirasta ve boşanmada kadın erkek eşitliği geldi. 8 Mayıs 1928'de Borçlar Kanunu –İsviçre'den 10 Mayıs 1928'de Ticaret Kanunu—Almanya'dan 1Temmuz 1928'de Ceza Kanunu – İtalya'dan alınarak ilan edildi. 6. Eğitim ve Kültür Alanında Yapılan Yenilikler Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924) Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928) Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932) Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933) Güzel sanatlarda yenilikler 7. Sanayi Alanında Yapılan Yenilikler 1925'te "Sanayi ve Maadin Bankası" kuruldu (Yıpranmış Osmanlı tesislerini tamir etmek için.). 1927'de "Teşvik-i Sanayi Kanunu" çıkarıldı (Halk sanayiye teşvik edildi, ancak halkın gücü olmadığından "Devletçilik" politikası izlendi.). 1933'te "İlk Beş Yıllık Sanayi Planı" hazırlandı. 1933'te Sümerbank kuruldu. 1938'de "İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı" hazırlandı. Ancak 1939'da II. Dünya Savaşı'nın çıkması bu planın uygulanmasına engel olmuştur. Ülkedeki madenleri aramak için 1935'te Maden Tetkik Arama Enstitüsü (M.T.A) kuruldu. Madenleri işlemek içinde Etibank kuruldu. 1939'da Türkiye'nin ilk demir çelik fabrikası olan Karabük Demir-Çelik Fabrikası kuruldu. 8. Ekonomi Alanında Yapılan Yenilikler 17 Şubat 1923'de "İzmir İktisat Kongresi" toplandı. Milli ekonominin hedefleri belirlendi. Yatırım yapacak şirketlere kolaylık sağlanacağı, milli bankanın kurulacağı, demiryolu yapımına önem verileceği,yerli malı kullanımı teşvik edileceği belirtilmiştir. Ayrıca kongrede "Misak-ı İktisadi" (Ekonomi Andı) ilan edildi. Buna göre ekonomik kararlar uygulanırken ekonomik bağımsızlığın titizlikle korunması kararlaştırıldı. Özel teşebbüsün yetersiz olmasından dolayı 1930'dan itibaren "Devletçi" bir ekonomi politikası uygulanmaya başlanmıştır. 1933 yılında "İlk Beş Yıllık Kalkınma Planı" hazırlandı ve başarıyla uygulandı. 9. Ticaret Alanında Yapılan Yenilikler 1924'te İş Bankası kuruldu (İş sahiplerine kredi vermek amacıyla kuruldu). 1 Temmuz 1926'da "Kabotaj Kanunu" çıkarıldı. Böylece Türk karasularında yolcu ve yük taşıma hakkı yalnızca Türk gemilerine verildi. Ayrıca Denizbank'ın kurulmasıyla denizcilik faaliyetleri artmıştır. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nasıl tatil ilan edildi?1925 yılının Şubat ayında, Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim'in bayram olması önerilmiştir. Anayasa Komisyonu tarafından incelenen bu teklif, 18 Nisan'da karara bağlanmış ve 19 Nisan'da tatil olarak kabul edilmiştir. 1925 yılından itibaren her 29 Ekim, ülke içinde ve dış temsilciliklerimizde bayram olarak kutlanmaya başlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet Bayramı'nın onuncu yılı anısına 29 Ekim 1933'te yapılan kutlamalarda Cumhuriyet Bayramının önemi konusunda verdiği 10. Yıl Nutku'nda bu bayramın en büyük bayram olduğunu söylemiştir.

Devamı

CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI...

CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI MÜNASEBETİYLE HAZIRLANAN 100 YAŞLI ZİYARETİ PROJESİNE ŞEKER İLKOKULU OLARAK KATILIM GÖSTERDİK. MAHALLEMİZDE TESPİT EDİLEN BÜYÜKLERİMİZİ ZİYARET  EDEREK ELLERİNİ ÖPTÜK VE ŞANLI TÜRK BAYRAĞI HEDİYE ETTİK.NİCE YÜZYILLARA DİYEREK, CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN...

Devamı

4 EKİM HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ...

İlk defa İngiltere'de 1822 yılında; hayvanları korumak, insanların hayvanlara iyi davranmalarını, daha iyi şartlarda beslenme ve korunmalarını sağlamak için ortaya çıkan 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü, bu yıl da okulumuzda kutlandı.. HAYVAN HAKLARI NELERDİR? 15 Ekim 1978’de Paris UNESCO evinde ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirisine göre genel olarak hayvan hakları şu şekildedir; 1. Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler. 2. Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan , öbür hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez.Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma, ve korunma hakları vardır. 3. Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır. 4. Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada, havada ve suda yaşama ve üretme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır. 5. Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir. 6. İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk etmek acımasız ve aşağılık bir davranıştır.

Devamı